SKD Türkiye yıkıntı atıkları rehberini yayınladı
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin (SKD Türkiye) sürdürülebilir kalkınmayı destekleme hedefiyle hayata geçirdiği en yeni projesi, Türkiye’de kentsel dönüşüm, deprem ve olası diğer afetler sonucunda oluşan yıkıntı atıklarının, bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi için hazırlanan “Kentsel Dönüşüm, Deprem ve Olası Diğer Afetler Sonucunda Oluşacak Yıkıntı Atıklarının Yönetimi Rehberi” oldu.
Ana sponsorların Akçansa ve IC İçtaş İnşaat, destek sponsorunun Çimsa olduğu, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın (TKYB) ayni katkı sağladığı, içeriği İO Çevre Çözümleri’nin Kurucu Ortağı Prof. Dr. Erdem Görgün tarafından oluşturulan rehber, 12 Haziran’da İTÜ, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikle tanıtıldı.
SKD Türkiye, geçtiğimiz yıl meydana gelen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından, sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında ‘Sürdürülebilir Sanayi ve Döngüsel Ekonomi’ odak alanı altında, Yıkıntı Atıklarının Yönetimi ve Geri Kazanımı Alt Çalışma Grubu’nu kurdu. SKD Türkiye’nin inşaat, çimento, gıda, su arıtma sektörlerinden üyelerinin yer aldığı çalışma grubunun başlattığı Kentsel Dönüşüm, Deprem ve Olası Diğer Afetler Sonucunda Oluşan Yıkıntı Atıklarının Yönetimi Projesi, bu yıl tamamlandı.
Projede, 6 Şubat depremlerinden etkilenen 13 ilde yaklaşık 200 milyon ton yıkıntı atığının yönetilmesi sorunu ile karşı karşıya kalınmasından yola çıkılarak; deprem ve olası diğer afetler ile kentsel dönüşüm sonucunda ortaya çıkan yıkıntı atıklarına ilişkin kapsamlı bir yönetim planına ihtiyaç duyulduğu ortaya koyuldu. SKD Türkiye’nin bu ihtiyaca yanıt verme hedefiyle hazırladığı rehber, yıkıntı atığı sonucu oluşabilecek sağlık, çevre ve güvenlik risklerine odaklanan önemli bir yol haritası sunuyor. Proje kapsamında Türkiye’de il bazında kentsel dönüşüm sonucunda oluşması beklenen atık miktarı hesaplandı. Şehirlerde mevcut olan yıkıntı atığı yönetim altyapıları tespit edilirken, hangi şehirde geri dönüşüm tesisleri kurulmasına ihtiyaç olduğu ve olası bir afet durumunda bu tesislerin sağlayacağı katkıya ilişkin senaryolar geliştirildi. Aynı zamanda bilimsel yayınlarda, literatürde bu alanda mevcut en iyi tekniklerin neler olduğu da araştırılarak, rehberde yer verildi.
Rehberin lansman toplantısının açılış konuşmalarını İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel yaptı. Program, İO Çevre Kurucu Ortağı Prof. Dr. Erdem Görgün’ün yıkıntı atıkları proje bulgularını paylaşması ile devam etti. Panelde, projenin ana sponsorlarından Akçansa Hazır Beton, Agrega Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İlker Koç, IC İçtaş İnşaat Genel Müdür Yardımcısı İsmail Uyar ve proje destek sponsoru Çimsa Hazır Beton ve Agrega Satış Grup Müdürü Ali Ergölen kurumlarına dair iyi uygulamaları aktardılar.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, rehberin Türkiye’de inşaat sektörünün döngüselliğinin artırılmasına ve yıkıntı atıkların yönetimiyle ilgili olan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı desteklemesine önemli bir katkıda bulunacağına inandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“6 Şubat depremlerinin ardından oluşan enkaz miktarı, dünya çapında meydana gelen depremler arasında bugüne kadar oluşmuş en vahim senaryo olmasının yanı sıra, tüm Türkiye’de neredeyse onlarca yılda oluşacak yıkıntı atığı miktarına denk geliyor. Bu atığın doğru yönetilmemesi uzun yıllar sürecek çevre kirliliği, halk sağlığı sorunları ve ekonomik kayıpları beraberinde getiriyor. Yaşanan bu felaket, ülkemizde atıkların yönetilmesi, afet öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenlerin belirlenmesi, afetlere dayanıklı ve hazırlıklı olunması için kapsamlı bir yönetim planına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koydu. Gelişmiş ülkelerde iyi yönetişim, taraflar arası birlikte çalışma, seçici yıkım ve söküm, afet esnasında enkaz oluşmasının önüne geçecek bina güçlendirme gibi pek çok çalışmayla, inşaat sektörünün döngüselliği her geçen gün iyileştiriliyor. Türkiye gibi deprem coğrafyasında olan bir ülkede bu uygulamaların yapılabilmesi için politikaların geliştirilmesi, yönetişimin sağlanması ve teknik altyapının oluşturulmasına ihtiyaç duyuluyor. SKD Türkiye olarak tam da bu ihtiyaçların karşılanmasına katkıda bulunmasını umduğumuz rehberimizin, ekosistemde yer alan tüm paydaşlarımızı harekete geçirmesini ve yol göstermesini diliyoruz.”